Harran’ı ayrı anlatmak istedim. Harran, çok merak ettiğim ve hep gitmek istediğim bir yerdi.
Harran, daha girer girmez sanki insanı kendisine çekiyor.
Nasıl Gidilir
Harran ile Şanlıurfa arası yaklaşık 1 buçuk saat. Akçakale yolu üzerinde, yol ayrılıyor. Farklı güzergahlar da var. Ancak bu yolu tercih edin.
Gezilecek Yerler
Harran’a ilk vardığında önce sokaklarında dolaşmaya başladım. Kümbet evlerin arasında dolaştım bir süre.
Sonra Tarihi Harran Üniversitesini ve Tarihi Ulu Cami‘yi gezdim. Üniversite, Dünya’nın ilk üniversitesi olarak kabul ediliyormuş. İslamiyetten önce bile varmış.
Daha sonra Harran Kültür Evi‘ni gezip, bir çay molası verdim. Orada bir rehber denk geldi. Sohbet ettik biraz. Bana nereleri gezebileceğimi söyledi.
Çay molasından sonra Harran Kalesi‘ne yürüdük, rehberle beraber. Orada fotoğraf molası verdikten sonra anladım ki Harran’da gördüklerim henüz görmediklerimin yanında devede kulakmış.
Gelirken tabelasını da görmüştüm ama aklımda gitmek yoktu, söylediği yerlere.
İsterseniz eşlik edeyim dedi rehber, tamam dedim. Birlikte yola koyulduk.
Rehberle önceden, pazarlık yapmanızda fayda var.
Aslında rehberle işim yoktu. Demiş bulundum bir kere. Çünkü rehber anlattı durdu, bilgiler verdi ama hiç biri aklımda kalmadı ki.
Ben, oraların güzelliğine kendimi bırakmıştım, bir kere. Rehber anlatıp duruyordu, gittiğimiz yerlerin tarihiyle ilgili bir şeyler. Dinliyordum ama sonradan bir çoğunu unutmuştum.
İlk durağımız Bazda Mağaraları‘ydı. Harran Kültür Evi’nden yaklaşık 25 dk. sürüyor.
Ne kadar da güzel bir mağaraymış. Dışarıdan o kadar da anlaşılmıyor ama içine girdiğinizde hayrete düşüyorsunuz.
Tarihte (13.y.y) taş ocağı olarak kullanılıyormuş. Şu an yanlış hatırlamıyorsam kullanılmıyor.
İnanın bir girdim, çıkmasını hiç istemedi canım. Hayretler içerisinde kaldım. Çok hoşuma gitti. Bir sürü bölümü var. Bol bol fotoğraf karesi aldım.
İçeride, yerel halktan piknik yapanlar bile vardı. Dışarısı çok sıcaktı, çünkü.
Bir sonraki durağımız Han El Ba’rur idi. Bazda Mağaraları ile arası yaklaşık 10 dk. Burası Eyyübiler‘den kalmaymış.
Sonraki rotamız ise Şuayb Antik Şehri‘ydi. Han El Ba’rur ile arası yaklaşık 15 dk. Burası MS. 4-5 yy. Roma döneminden kalmaymış.
Kentteki bir mağara Hz.Şuayb (A.S) Peygamberin makamı olarak ziyaret ediliyor. Hz.Şuayb (A.S) Peygamberin buradaki bir mağarayı ev ve ibadethane olarak kullandığı rivayet ediliyor.
Mağaraya, düz zeminden, yerin direkt altına girerek ulaşıyorsunuz. Girdiğimde, hayretim bir kat daha arttı.
Son durağımız ise Soğmatar Antik Kenti‘ydi. Şuayb Antik Kenti‘nden burası yaklaşık 20 dk. Burası da MS. 2. yy. Roma döneminden kalmaymış.
Burada bulunan tarihi su kuyusunun Hz. Musa (A.S) kuyusu olduğu rivayet ediliyor.
Burayı da gezdikten sonra artık yavaş yavaş dönüş vakti gelmişti. Harran‘a yaklaşırken bir yere aracımızı çekip Mezopotamya‘yı fotoğrafladım.
Etrafınızda 360 derece dönüyorsunuz. Uçsuz bucaksız bir ova. Bir tane dağ yok. Ufacık bir tepecik vardı o kadar. Çok şaşırtıcı bir görüntüydü.
Harran, beni fazlasıyla tatmin etmişti. Beklediğimden çok daha mutlu ve bir daha kavuşabilmek ümidiyle ayrılıyordum, buradan.
Kendinize dikkat edin. Sağlıcakla kalın…