Budva, Karadağ’ın, Adriyatik Denizi kıyısında yer alan, en popüler turistik şehirlerinden biridir.
Venedik Cumhuriyeti’nin Adriyatik Denizi’nde yer alan kalelerinden biri olan Budva, Osmanlı Padişahı 2. Selim zamanında, 1570-1573 yılları arasında Venedik’lilerle yapılan savaşta, karadan ve denizden yapılan ortak harekâtla ele geçirilmiş. Ancak ertesi yıl, Venedik’liler tarafından tekrar geri alınarak, 200 yılı aşkın yıl daha Venedik Cumhuriyeti topraklarında yer almış.
Karadağ’da ilginç olan bazı özelliklere gelince, ülkede döviz bürosu bulunmuyor. Ünlü kahve zincir dükkanlarını (Starbucks,… v.s.) da göremezsiniz. Telefon hattı için ise MTEL diye bir marka var. En idealinin o olduğu söyleniyor. Yerel bir rehberden de teyit ettim. 500 gb ve 7 dk.sı 10 euro. Ben almadım, otelden wifi ile idare ettim ama alsam da fena olmazmış.
Budva Plaj Önerileri
Karadağ’da, daha çok deniz tatili sevenlerin tercih ettiği bir şehir olan Budva’yı anlatmaya, plajlarından başlayalım.
İlk olarak, merkezde yer alan, Slovenska Plajı‘nı öneririm. Özellikle Aleksandar Hotel’in yanında kalan kısım, çok iyi. Denizi karşınıza aldığınızda, en solda, iskelenin olduğu kısım. Plaja giriş, ücretsiz. Ancak, şezlong ve şemsiye kiralarsanız, onlar ücretli. Otellerin önündeki alanlarda ise havlu yaymanız sıkıntı olabilir.
Ancak, şezlong ve şemsiye kiralayıp, oturabilirsiniz. Ekstra ücret, istemezler. Karşıda görünen ada ise Sveti Nikola Adası. Halk arasında Havai Adası olarak da geçiyor. Old Town’un oradaki marinadan, teknelerle 5 Euro’ya adaya gidilebiliyor. Deniz için, burası da tercih edilebilir.
Diğer bir plaj ise Mogren Plajı. Mogren ve Mogren 2 olarak iki plaj yan yana. Plaj, şehir merkezinde yer alıyor. Dans eden kız heykelinin yanından, yürüyerek, plaja ulaşabilirsiniz. Denizi çok güzel ama sığ değil. Hemen derinleşiyor. İyi yüzme bilmeyenler, dikkatli olsunlar. Şezlong ve şemsiye kiralamayacaksanız, diğer alanda rahatlıkla denize girebilirsiniz. Ancak, erken saatlerde gelmenizde fayda var. Eğer gölge yerleri boş yakalamak istiyorsanız. Mogren Plajı’ndan, kayaların altından geçerek Mogren 2 Plajı‘na ulaşabilirsiniz.
Budva’nın en iyi plajlarının başında, bence Jaz Plajı geliyor. Sanırım, genel kanı da bu yönde. Plaj, şehir merkezinin 2,5 km batısında yer alıyor. Biri 850 m, diğeri 450 m olmak üzere iki kısımdan oluşuyor. Zemini ise çakıl taşlı. Ücretsiz alanlarda var. Plaja, ekstra giriş ücreti yok ama gidip, şezlong ve şemsiyelerin dibine de havlu yayıp oturursanız, olmaz. Sanırım bu, dünyanın her yerinde aynı.
Ayrıca, tercih ve zamanınıza göre Sveti Stefan yolunda Becici ve Kamenovo Plajları da gayet iyi. Dilerseniz oraları da tercih edebilirsiniz. Becici Plajı, Budva merkeze yaklaşık 10 dk. Kamenovo Plajı ise yaklaşık 15 dk. mesafede.
Sveti Stefan Adası‘na da gitmenizi öneririm. Ben, özellikle manzarası için tercih ettim. Budva merkeze yaklaşık 20 dk. mesafede. Buraya gitmenizi özellikle öneriyorum. Çünkü, Karadağ deyince, en ikonik yer. Ayrıca, adaya sırtınızı döndüğünüzde karşı sol çaprazdaki yürüyüş yolu, harika. Yemyeşil ormanın içinden, denizi seyrede seyrede yürüyorsunuz. Manzara müthiş. Ada şu an komple otele ait. İsteyenler, 15 euro karşılığında, ziyaret edebiliyorlar. Adaya karşıdan baktığınızda, sağ tarafta kalan kısımda, yüzmeye izin verilmiyor. 2023 Eylül ayında girişe, 180 euro yazmışlar. Otel müşterisi değilseniz, bu ücreti vermek zorundasınız ki vereni de görmedim.😃
Ancak, sol tarafın başında ücretsiz kısım var. Havlu ve şemsiyeniz varsa oturup, denizin tadını çıkarabilirsiniz. Sağ taraf daha güzel görünüyor ama bu tarafın denizi de gayet güzel. Ancak, deniz sığ değil, hemen derinleşiyor. Sol tarafın biraz ilerisinde isterseniz şezlong ve şemsiye de kiralayabilirsiniz. Ayrıca, cafe de mevcut.
Buraya ulaşım, Budva merkezden, bizim dolmuş diye tabir ettiğimiz araçlarla yapılıyor. Mediteran Ekspress olarak geçiyor. Ücreti, 2,5 euro. Ayrıca, otogardan kahverengi otobüsler de kalkıyor. Ancak, onun fiyatı 5 euro. En güzeli, Mediteran Ekspress. Ana Caddeye çıkıp, yol üzerinde binebilirsiniz.
Gezilecek Yerler
Steri Grad yani tarihî Old Town, gezilmesi gereken yerlerin başında geliyor. Tarihi, 2500 yıl öncesine dayanıyor. İlk olarak İlaryalılar, sonra sırasıyla, Yunanlılar, Romalılar, Venedikliler ve Slavlar tarafından yönetilmiş. Ancak günümüzdeki hali, genel olarak, Venedik’liler tarafından yapılmış. Şehir, çok güzel korunmuş ama 1979’da deprem de geçirmiş. Budva Old Town’un, tarihî sokaklarında yürüyüş çok keyifli. Alışveriş severler için de harika butikler var.
Old Town’da, Citadela, yani tarihî kaleyi gezebilirsiniz. Giriş, 4,5 euro. İçeride, restaurant ve bir tane de kütüphane mevcut. Manzarası çok güzel.
Old Town’da üç tane kilise var. En eskisi, Santa Maria In Punta Kilisesi. 9. yy.da Benedict rahipleri tarafından inşa edildiği düşünülüyor. Katolik bir kilise. İkincisi, Sveti Ivan (St. John) Kilisesi. 13. yy.da, gotik mimari ile yapılmış ve katolik mezhebine bağlı. 19. yy. da kule eklenmiş. Üçüncü ise en yenisi, Holy Trinity Kilisesi. 1804 yılında yapılmış ve Ortodoks mezhebine bağlı. Ayrıca, Budva şehir merkezinin kuzeyinde, aktif olarak kullanılan Podmaine Manastırı da var. 15. yy.dan kalma, sırp ortodoks manastırı.
Old Town’da, tercihinize göre müzeyi de gezebilirsiniz. Yetişkinlere giriş 3, çocuklara ise 1,5 euro. Ayrıca, Jovo Ivanovic Modern Galery diye bir yer de var. Giriş, ücretsiz. Merakınız varsa, burayı da gezebilirsiniz.
Budva merkezde görülmesi gereken bir diğer yer ise Dans Eden Kız Heykeli. Çeşitli efsaneler de olmasına rağmen, en bilinen ve kabul göreni şu. Uzun zaman önce Budva’da, birbirine aşık bir çift yaşamış. Kadın, dansçı, adam ise denizci. Adam, sık sık denize, sefere çıkar, genç kadın da dört gözle, şehirde sevgilisini bekler, durur. Her seferinde, sahilde, yolculuklardan önce ve sonra buluşurlar. Bir gün, genç adam, uzun bir yolculuğa çıkar. Kadın ise her sabah, günümüzde, heykelin yer aldığı kayaya gelerek, sevgilisinin geleceği günü hayal ederek dans eder.
Adamın yolculuğa çıkmasının üzerinden yıllar geçer. Birçok gemi, gelir, gider. Ancak kadının beklediği, sevgilisinin olduğu gemi asla Budva’ya geri dönmez. Buna rağmen kadın, gözlerinde tükenmez bir umutla her gün beklemeye devam eder ama bir süre sonra maalesef ölür. Söylentiye göre heykel, bu hikayeden esinlenilerek, sadakat ve bağlılığın sembolü olarak günümüzdeki yerine dikilmiş.
Yeme – İçme Önerileri
Yeme – içme olarak, alternatifler epey fazla. Jadran ve Porto Restaurant gayet güzel ve de popülerler. Ancak, daha uygun yerler de yok değil. Old Town’un ana girişinin hemen dibinde yer alan Korkovado Restaurant‘ın 5 peynirli makarnası ve tiramisusu da oldukça başarılı. Gerçi, Budva’da makarna ve pizza konusunda sıkıntı yaşayacağınızı düşünmüyorum. Belki, bilmediğiniz veya alışık olmadığınız bir sos denk gelirse, beğenmeyebilirsiniz.
Old Town’da bir çok yerde, dilim pizza satan dükkan var. Domuz etli olanlar olabilir, onlara dikkat edin yeter, tabii hassasiyetiniz varsa. Dilim pizzalar güzel, 2,5 – 3 euro ve de gayet doyurucu. Ayrıca, Budva genelinde bir sürü fırın, pastane tarzı dükkan da mevcut. Öğle yemeklerini, bu dükkanlardan çok daha uygun fiyata getirebilirsiniz. Ancak, panceta yazanlara dikkat edin. Her ne kadar dana etiyle yapılanlar olsada, çoğu domuz etiyle yapılıyor. Riske girmeyin derim.
Sorabilirsiniz diyeceğim ama yerli halk pek ingilizce bilmiyor. Onları da biz anlamıyoruz. Ancak, mimikler ve işaretlerle her türlü anlaşılıyor.
Dondurma için ise seçenek epey fazla. Uygun yerler olduğu gibi pahalı yerler de mevcut. Ancak, bir akşam Goddo Delizia İtaliana‘yı denemenizi öneririm. Dondurmaları ve sunumları müthiş. Topu 3 euro ama değiyor. Bacio İtaliano ve incirli – cevizli denedim, müthişti. Başkent Podgorica’da 2 tane, 1 tane de Tivat’ta olmak üzere toplam 4 şubeleri bulunuyor. Dondurmadan başka, kruvasan, pizza ve makarna çeşitleri de mevcut.
Konaklama Önerileri
Budva’da ucuz ve pahalı o kadar çok seçenek var ki sizler zevk ve bütçenize göre istediğinizi tercih edebilirsiniz. Ancak, Old Town’da yer alan, Beatrix Suites‘e göz atmanızı öneririm. Hem konum olarak hem de fiyat olarak güzel. Fiyat – kalite dengesi de gayet başarılı.
Karadağ, hep merak ettiğim bir yerdi. Ben, deniz sever olarak, konaklama için Budva’yı tercih ettim. Sadece, deniz tatili için geliyorsanız, 3 gece konaklama yeterli. Tercihen, daha uzun da kalabilirsiniz. Ancak Kotor, Perast ve Tivat, İşkodra Gölü’ne de gidecekseniz, en az 5 gün ki bence yeterli, kalın derim. 5 günde tüm bunlar için, yeterli zaman kalıyor. Elbette, tercihe göre bu süreyi uzatabilirsiniz. Sizler de rüya gibi bir tatil ve gezi için, henüz vizesizken, Karadağ’ı, mutlaka listenize ekleyin derim. Çünkü, 2025’te Avrupa Birliği’ne gireceği konuşuluyor.
Kendinize dikkat edin, sağlıcakla kalın…
Harika
Güzel yer, hoşuma gitti.