Bundan, yıllar önceydi. Liseyi bitirmiş, üniversiteye hazırlanıyordum. O zamanlar babam, aktif çiftçilikle uğraşıyor ve her sene, meyve fidanı almaya, İzmir Ödemiş’e gidiyordu. O yıl giderken, beni de götürmüştü. Ödemiş, bu konuda, adeta bir cennet gibi.
Sanırım, gezme merakım da babamın işi dolayısıyla, iş için yaptığı bu tip yolculuklara, beni de götürdüğü zamanlar sonucu oluştu. Hız tutkum da keza öyle. Zira babam, hep hızlı gittiğinden, ondan göre göre oldu sanırım. Şimdilerde ise bana, yavaş oğlum der.
Ödemiş’te bir çok meyvenin, hemen hemen her cinsinin fidanı mevcut. Burada, belirtmeden de geçmeyeyim. Ödemiş patatesini denemeyenleriniz varsa, ilk fırsatta denemelerini tavsiye ederim. Türkiye’nin en güzel patateslerinden biri.
O yıllardan, aklımda kalan en ilginç olan şey ise, Ödemiş’te Cuma namazının, o yıllarda bile 10 rekât kılınmasıydı. Sonraki yıllarda, Burdur Yeşilova‘da da 10 rekât kılındığına şahit olmuştum. Ancak, Türkiye genelinde Cuma namazı, pandemi bittikten sonra 10 rekât kılınmaya başlandı. Sanırım, Güneydoğu’da, şafi mezhebine bağlı, bazı il ve ilçelerde, zaten 10 rekât kılınıyor.
Ödemiş dönüşü, ALLAHDİYEN Köyü‘nde, akşam namazı için durmuştuk. Daha önce, ikindi namazı için de durduğumuzdan, abdestim vardı. Akşam ezanı, yeni okunmuştu. Aracı park ettikten sonra, telaşlı bir şekilde camiye doğru yöneldim. Ezan okunduğundan, o kadar telaşeliydim ki caminin kapısını fark edemedim ki meğer diğer taraftaymış. O teleşayle, merdivenlerden çıkıp, kapıyı açtım ki yaşlı bir çift, koltukta tesbih çekiyorlar. Meğer, eve girmişim. Çift, ne herhangi bir tepki verdi, ne de herhangi bir söz söyledi. Hani, sen de kimsin,… v.s gibi. Çok şaşırmıştım, sonradan. Yani abartmıyorum, o kadar dalmışım ki onları görmesem, içeri girip, namaza duracaktım, o derece. Ben de hiçbir söz söylemeden, kapıyı kapatıp, çıktım. Merdivenlerden inip, diğer tarafa doğru yöneldim. Camiye girip, namazı eda ettim.
O anlar, dün gibi, taptaze bir şekilde, hâlâ aklımda. Birgi’ye gitme planım var, ne zamandır kafamda. Nasip olur da gidebilirsem, o köye tekrar uğramayı düşünüyorum, yol üzerinde zaten. Sakin kafayla tekrar bakayım bakalım, o gün nasıl yanlışlıkla girmişim, o eve. Belki de o ev, şu an yok. Epey zaman geçti, çünkü.
Kendinize dikkat edin, sağlıcakla kalın…
Eve çat kapı dalan ilk kişi değilsin anladığım kadarıyla.Şaşırmadıklarına göre
Hahahahahaha