Cunda Adası, Balıkesir’in Ayvalık ilçesine bağlı güzel bir adadır. Adaya, Ayvalık ilçesinden, 1964 yılında yapılan Türkiye’nin ilk boğaz köprüsünden geçerek ulaşıyorsunuz.
Diğer adı Alibey Adası olan Cunda Adası, aynı zamanda ülkemizin Ege Denizi’ndeki 4. büyük adasıdır.
Gezilecek Yerler
Cunda Adası’nda gezilecek yerlerin başında Cunda Taksiyarhis Rahmi M. Koç Müzesi geliyor. Müze, kiliseden, müzeye dönüştürülmüş ve pazartesi günleri hariç her gün açık. 10.00 – 19.00 saatleri arasında. Ayrıca, dini bayramların arife ve birinci günleri ile birlikte, her yıl 31 Aralık ve 1 Ocak günleri de müze kapalıymış. Müzede, tekneden, oyuncaklara, buharlı modeller ve bebek arabalarından, zaman ölçüm aletlerine kadar geniş bir ürün yelpazesine yer verilmiş.
Müzenin bahçesinde, Cunda manzaralı bir tane de cafe mevcut. Buradan, Cunda manzarası harika. Müzenin biraz önünde harabe bir yapı var. Panaya Kilisesi olarak geçiyor ama dediğim gibi şu an harabe durumda. Hemen hemen her yeri yazılarla kaplı. Görülmese de olur yani, o derece. Buradan da Cunda manzarası harika.
Tarihi Un Değirmeni‘ni de görmenizi tavsiye ederim. Şu an atıl durumda ama özellikle fotoğraf tutkunları için çevresiyle birlikte harika bir yer. Burası için Rahmi Koç Müzesi yolunu değil de soldaki taşlı yolu kullanıyorsunuz, ana yoldan içeri girdiğinizde.
Bir diğer görülecek nokta ki tekne falan yoksa sadece uzaktan görülebilir, Kızlar Manastırı. Güvercin Adası’nın üzerinde bulunuyor. Tekne falan yoksa dedim ama yüzmenize güveniyorsanız, adaya yüzerek de geçenleri görmedim değil.
Adanın kuzeydoğusunda, Ayışığı Manastırı diye bir yer de var. Sabancı ailesine ait, özel bir mülk. Sadece salı ve çarşamba günleri açık. Açıkçası, Cunda’ya hafta sonu için gelmişseniz, görmeseniz fazla bir şey kaybetmezsiniz. Ancak, adada 1 hafta falan kalacaksanız, keşif merakınız da varsa gidebilirsiniz. Belli bir yerden sonra yol bozuk. İçeride de fotoğraf çekmek yasak, özel mülk olduğu için. Sadece, küçük bir bölümünü görebiliyorsunuz. Giriş, en son 10 TL. idi.
Adanın kuzeydoğu ucunda Pateriça ya da Patriçya Burnu olarak geçen burnu da vaktinize göre görebilirsiniz. Yollar, belli yerden sonra çok iyi değil, fazla zorlamayın derim. Hafta sonu iki günlüğüne gelmişseniz bence hiç buralarda vakit öldürmeyin. Ancak, yukarıda da belirttiğim gibi 1 haftalığına gelmiş ve keşif merakınız da varsa gidip, görebilirsiniz.
İsterseniz de adanın kuzeybatı ucundan, hemen karşıda bulunan Maden Adası’na, yürüyerek geçebilirsiniz. Su, sığ ama kum değil, taşlık. Ayakkabısız yürümeye kalkmayın, bence. Maden Adası’nda kule kalıntısından başka görülecek bir şey yok ama yüzmek için değerlendirilebilir.
Son olarak da adanın en ünlü koyu olan Ortunç Koyu‘na gidebilirsiniz. Buraya giderken, Ayvalık Adaları Tabiat Parkı‘nın içinden geçiyorsunuz, yemyeşil ağaçların arasından. Ortunç sapağından girip, belli bir süre devam ettikten sonra durup, Cunda manzarasını seyredebilirsiniz. Harika bir manzarası var.
Cunda sokaklarında ve sahilinde özellikle de gün batımı zamanı ve akşam dolaşmak çok keyifli. Sezonda çok canlı. Sahilde dolaşırken, Anelemmatik Güneş Saati önünde ve Türklerin adaya ayak bastığı ilk yer olan yerde fotoğraf çektirmek de ritüel olmuş. Özellikle, Anelemmatik Güneş Saati çok ilginç ve merak uyandıyor.
Cunda sahilinde dolaşırken, tekne turlarına da göz atmanızı öneririm.
Yeme – İçme Önerileri
Akşam yemeği için Sayfiye Restaurant‘ı öneririm. Hele birde gün batımında, teras katta, köşe masayı denk getirebilirseniz, keyfinize diyecek yok. Oradan Cunda sahili ve gün batımı manzarası harika. Kahvaltı için ise Cunda Bahçecik en iyilerden. Tavsiye ederim.
Çay, kahve, tatlı, v.s için ise Taş Kahve, Fero Cunda Cafe ve Karadeniz Pastanesi‘ni öneririm.
TÜRKİYE’NİN EN MEŞHUR 15 KAHVECİSİ yazısına göz atmak isterseniz tıklayabilirsiniz…
Elbette, yeme – içme olarak seçenekler epey fazla. Sizler, zevk ve bütçenize göre istediğinizi tercih edebilirsiniz.
Konaklama Önerileri
Konaklama için, Mavi Otel‘i öneririm. Butik bir otel ve konum olarak da çok güzel. Elbette, çok daha lüks ya da daha düşük bütçeli oteller mevcut. Ancak, fiyat ve kalite dengesi olarak bence ideal. Sizler, zevk ve bütçenize göre istediğinizi tercih edebilirsiniz.
Kamp severler için, Ortunç Koyu’nun yanında Ada Camping ve buraya gelmeden de Cunda Mocamp diye iki tane kamp alanı var.
Türkiye’deki En İyi ve En Güzel 10 Plaj yazısına göz atmak isterseniz tıklayabilirsiniz…
Plaj Önerileri
Ada olduğu için, her tarafında irili ufaklı plajlar ve koylar var. Ancak en meşhuru Ortunç Koyu. Koyun sonunda Ortunç Otel var. Otelin plajı ayrı. Cunda merkezden gelirken, otele gelmeden, yola aracınızı park edip, ücretsiz plaja inebilirsiniz. Ayrıca, Akvaryum Koyu da burada bulunuyor. Yiyecek ve içeceğinizi yanınıza almayı unutmayın. Tesis falan yok.
Diğer popüler plajlar ise Çataltepe Plajı, Sobe Plajı, Ayayorgi Beach Club ve Mola Beach Club. İki beach club da aynı zamanda, otel ve camping alanı olarak hizmet veriyor.
Kendinize dikkat edin, sağlıcakla kalın…