ELİF EVRİM KAYA İLE KEYİFLİ RÖPORTAJ

Gezginlerle röportajın bu haftaki konuğu, sevgili Elif Evrim Kaya.

Elif Hanım, doğma büyüme İstanbul’lu. Dokuz Eylül Üniversitesi, Ekonometri mezunu. Ayrıca, Galatasaray Üniversitesi’nde, Finansal Ekonomi alanında da yüksek lisans yapmış. 9 yıl özel bir bankanın genel müdürlüğünde, kredi risk analitiği yaptıktan sonra, işlerin hem çok yoğun hem de çok stresli oluşundan ara vermek isteyip, istifa etmiş. Sonrasında, her beyaz yakalının hayali olan Ege’de, Kaz Dağları’nın eteğinde güzel ve sevimli bir köye yerleşmiş. Şimdilerde ise bazen orada bazen İstanbul’da yaşamaya devam ediyor. Elif Hanım, deneyimlerini, evrimeliff adlı instagram sayfasında paylaşıyor.

Seyahat tutkunuz nasıl başladı?

Ailem de seyahat etmeyi sever. Onlarla, küçüklükten beri seyahat ede ede zamanla bu bende bir tür hayat biçimi oldu. Normalde evcimen bir insanımdır ama birisi seyahat önerisi ile geldiğinde hadi hemen diyen birine dönüşüyorum ve anında plan yapmaya başlayıp, o hazırlık heyecanına kendimi kaptırıyorum.

– Bu iş, sanırım aileden kapılıyor. Zamanla da tutkuya dönüşüyor.

Sanırım. 😃

– Peki, hiç plansız geziye çıktığınız oluyor mu? Spontane, bir an da karar verip.

Yakın tarihli gezilerim oldu ama çalıştığım dönemler için mecburen biraz daha uzun zamanlı planlar yapmam gerekti. Yakın yerler için evet spontane seyahat etmek daha kolay olabiliyor.

– Çok haklısınız.👍 Uzun soluklu seyahatler için, plan yapmak da gerekli.

Seyahat sizin için ne ifade ediyor?

Buna, kısaca özgürlük, değişim ve tutku diyebilirim. Seyahat ederken, bazen, hem hayatın yoğunluğundan hem karmaşasından hem de monotonluğundan uzaklaşıp yeni, farklı bir nefes almak diyebilirim, özgürlük için. Yeni yerler görmek, yeni insanlar tanımak, farklı hayatların, değişik yaşamların olduğunu görmek, insanı ister istemez etkiliyor ve değiştiriyor. Her seyahatte yeni bir şeyler öğrenmiş ve bir parça değişmiş olarak dönüyor insan.

Aynı zamanda her seyahat dönüşünde bir sonraki seyahat için alınmış biletim ya da bir hazırlığım yoksa kendimi eksik hissetirip hemen arayış içine sokacak türden de bir tutku. 😃

– Son dediğinizi yapmazsak zaten gezgin tabiri eksik kalır biraz.😉

Kesinlikle. 😃

Seyahatlerinizde bavulunuzda olmazsa olmazınız var mı? Varsa nedir?

Babam, yanında pasaportun, kimliğin ve paran varsa gerisini boşver dediği için mi bilmiyorum, çok fazla eşya almam yanıma. Zaten, çok elzem birşeyse ordan da alırım diye. 😃 Ancak, cevap vermek gerekirse, güneş gözlüğü ve powerbank diyebilirim.

– Aslında bir çoğumuz bunu bilmemize rağmen çantamızı yine de dolduruyoruz. Çok masraf yapmayalım diye midir yoksa tedbiri elden bırakmayalım diye midir?

Bence ihtiyattan. Özelikle yurt dışında, sanki bir şey eksik olursa çok büyük bir sorun yaşarız diye düşündüğümüz için.

Ben daha çok, rahat gezebileceğim ve en az alabileceğim eşyayı tercih ediyorum. Araba ile seyahat ise tam tersi diyebilirim. Gerçi bıraksalar, evi bile alabilirim. 🙈

– Mantıklı. Özellikle, yurt dışı için olabilir. Arabayla gezi de çok rahat oluyor, haklısınız. Bagajı doldur gitsin. Bulunsun. 😃

Sizce Seyahat mi yoksa Tatil mi?

Seyahat daha ağır basıyor tabiki. Heyecanı bile yeter 😄 ama tatil de gerekli. Sıcak deniz sever biri olarak, her sene en az 1 kez, Akdeniz’de deniz tatili yaparak dinlenirim. 😃

SEYAHAT Mİ TATİL Mİ yazısına göz atmak isterseniz tıklayabilirsiniz…

Seyahatin size kattığı en önemli şey nedir?

Özgüven, tecrübe ve planlı olmak. İster istemez yeni bir yer için araştırma yapıp, en optimal şekilde, her yeri elinden geldiğince görmek için planlar yapmayı öğreniyorsun. Bu kolay gibi görünüyor ama bir nevi çok yönlü düşünüp, spontane olaylara bile her zaman hazır olabilmeyi gerektiriyor.

İyi bir ressam olsaydınız, nereyi ve neden resmini çizerdiniz? Kendinizi bu resimde nereye koyardınız ve resime ne gibi dokunuşlar yapardınız?

Çöp adam bile çizemem ama. 😂Henüz, bu kadar sık seyahat etmeye başlamamışken, hep görmek istediğim 2 yer vardı. Birisi Londra. 😃 Gittiğimde de çok beğenmiştim. O nedenle Londra’da Westminister Köprüsü’nde yağmur altında şemsiyeyle yürürken resmederdim. Arkada Big Ben de olurdu tabiki. 😃

– Çöp adam bile çizemem dediniz ama maaşallah, bakın ne güzel çizdiniz. 😉👏

Keşke hayal etmek kadar kolay olsa. 😂

😂

Bir roman kahramanı olsaydınız, romanın hangi yıl nerede geçmesini isterdiniz?

Bir polisiye macera okuru olarak Agatha Christie romanları İngiltere’sinde, dedektif olmak isterdim. 😃 1920-1970 arası. 😃

– İyiymiş. 👍

Hayatınızdaki ilk seyahatiniz nereye ve kimlerleydi?

Türkiye’de, 5-6 yaşlarındayken ailemle Kuşadası‘na yaptığım seyahat. Yurtdışı için 2000’de yine ailem ile Hollanda‘ya yaptığım seyahat.

Türkiye’de ve dünyada bugüne kadar gittiğiniz yerlerden en beğendiğiniz yer hangisi? En beğendiğiniz yer Türkiye’de ise tek cevap verebilirsiniz.

Avusturya’da, Salzkammergunt bölgesindeki göller. Hepsi çok güzeldi ama özellikle Hallstat gerçekten masal kasabası gibiydi. Yine bu bölgede bulunan Avusturya Alplerinin eteğindeki küçük kasabalar. Ayrıca, Avrupa’dan farklı bir mimarisi olan Edinburgh’u da yine çok beğenmiştim.

Türkiye için Kapadokya ve Mardin diyebilirim.

– Hallstat’a ben de hastayım. Harika bir yer. Türkiye’deki yerler de harika. Dünyaca ünlüler…

Hallstat, kartpostaldan fırlamış gibi gerçekten.

– Aynen katılıyorum… 👍

Tekrar gitmek isterim dediğiniz bir yer var mı, varsa neden ve neresi?

Aslında yeni bir yer görmek ve yeni maceralar, daha ağır basıyor. 😃 Ancak buna rağmen, daha önce 3 kez gittiğim İtalya’ya, yine gitmek isterdim. Her şehri ayrı güzel bence.

– İtalya’ya da defalarca gidilir hani. Bence, özellikle de Kuzey İtalya’ya…

Her yeri olur ya. 😃

– Siz de haklısınız…😃

Bir daha asla gitmem dediğiniz bir yer var mı, varsa neden ve neresi?

Aslında yok. Çünkü bence seyahat etmenin kendisi bile güzel. 😃

Bir film ya da dizi çekme şansınız olsaydı hangi türde, nerede ve neden orda çekmek isterdiniz?

Kesinlikle bir macera bir filmi olurdu. 😄 Roma’da çekerdim. Roma sokaklarının muhteşem görüntüleri eşliğinde bir kovalamaca sahnesi mutlaka olurdu. 😄 Yakın tarihli bir film olabilirdi.

– Görevimiz Tehlike 8 diyorsunuz yani. 😉

Neden olmasın. 🙈

😃

Türkiye’de ve dünyada en beğendiğiniz plaj hangisi? En beğendiğiniz plaj Türkiye’deyse tek cevap verebilirsiniz.

Yurtdışında bir tek Dubai’de deniz tatili yaptım. Eminim, ilerde karşıma daha iyi diyebileceğim plajlar çıkacaktır. 😃

Türkiye için Ölüdeniz ve Kleopatra Plajı diyebilirim. Ancak, en sevdiğimi soruyorsanız, Mersin’deki Anemurium Antik Kenti’nin plajı diyebilirim. 😃 Her sene mutlaka gitmeye çalışıyorum.

-Hangi Kleopatra Plajı? Alanya‘daki mi yoksa Marmaris’teki mi?

Sedir Adası’ndaki.

SEDİR ADASI KLEOPATRA PLAJI yazısına göz atmak isterseniz tıklayabilirsiniz…

– Bu cevap aklıma daha önce röportaj yaptığım bir hanımefendiyi getirdi. O da Sedir Adası’ndaki Kleopatra Plajı’na bayılıyordu. Burası müthiştir. Türkiye’deki en iyi kum, bence burada.

Kesinlikle.

– Mersindeki Anemurium Antik Kentinin Plajı’nı ise hiç duymamıştım.

Orası bir antik kent, denizin yanında. Plajı da var. Müze kart ile giriliyor, hatta denizin dibinde kalıntılar da var. Ben çok severek gidiyorum.

– Güzelmiş… 👍

Türkiye’de ve dünyada, kış turizmi olarak tercih ettiğiniz ya da merak ettiğiniz bir destinasyon var mı, varsa neresi?

Karda yürümeyi bile beceremeyenlerdenim. O yüzden, pek de sevmem 🙈 Çok soğuk havalar da bana göre değil. Bunu, bir Mart ayında Kiev’e yaptığım bir seyahat ile daha da iyi anlamıştım. 😄

– O zaman önceki sorulardan birine dönersek, kutuplara asla gitmek istemezsiniz sanırım. Mesela, Antartika turu…😉😃

Tezat diyeceksiniz ama en çok görmek istediğim yerlerden birisi, kuzey ışıkları mesela. 😂 Bir kerelik o soğuğa, gezmek için katlanabilirim ama kayak yapmak için değil. 🙈

– Onu görmek istemeyen bir gezgin de ne bileyim yoktur herhalde…😉😃 Bunun için en ideal yerin de Norveç’in Tromso şehri olduğu söyleniyor.

Antartika’yı görme imkanım olsa hayır demem yani. 😂

– Yani, böyle yerler gezginlerin hayali. Ben de mesela aşırı soğuğu sevmem ama kar severim. Özellikle de kar yağışı altında dolaşmayı. Kuzey ışıkları, Antartika hele hele 90 derece yani sıfır noktası bunlar her gezginin hayali. Elbette, istisnalar kaideyi bozmaz.

Dediğim gibi amaç seyahat edip, yeni bir yer görmekse evet ben katlanırım ama kayak yapmak için o soğuğa katlanmam. 😂 Ben yürüyemediğim için pek kar sevmiyorum.

– Kayak başka bir şey doğru. Adrenalin de içeren bir spor o.

Gerçi birgün bilen biri ile Bobsled‘e binmek isterdim.

– Bunu bilmiyorum. Hemen Google’a bakayım.

Kızağa benziyor ama uzanıyorsun içine, biraz daha kapalı.

– Hıım. Evet, bunu biliyorum da ismini bilmiyordum. Onu da öğrenmiş oldum.😃

😃

Türkiye’de ve dünyada en çok merak ettiğiniz ve gitmek istediğiniz yer neresi? En merak ettiğiniz yer Türkiye’de ise tek cevap verebilirsiniz.

Dünyada kuzey ışıkları. 😃 Ayrıca, Güney Amerika’yı, özellikle de Brezilya’yı görmeyi çok isterim.

Türkiye’de henüz tamamen bozulmadan, Karadeniz yaylalarını görmek istiyorum.

ANZER YAYLASI yazısına göz atmak isterseniz tıklayabilirsiniz…

-Bu kafayla umarım bozmayız, oraları.

Umarım ama çok da umudum yok.

Ayder ayrı bir dünya olmuş. Farklı bir atmosferi var ama doğal kalsaydı daha iyi olurdu sanki.

AYDER YAYLASI yazısına göz atmak isterseniz tıklayabilirsiniz…

Her yerin doğalı güzel tabiki Salda Gölü bitti. Bari orası kalsa keske.

– Aynen, katılıyorum 👍

SALDA GÖLÜ yazısına göz atmak isterseniz tıklayabilirsiniz…

Burada yaşarım yada yaşamak isterim dediğiniz bir yer var mı, varsa neden ve neresi?

Akdeniz ülkeleri olabilir. İtalya, İspanya ve Yunanistan gibi. Hem iklimleri hem de kültürleri bize yakın.

Burada yaşayamam, bana göre değilmiş dediğiniz yer ya da yerler oldu mu, Türkiye’de ve Dünya’da?

Sanırım, Nordicler’de (İskandinav Ülkeleri) yaşayamam. 2020 yılının başında, pandemi öncesi yaptığım Kopenhag, Oslo seyahatimde, emin oldum sayılır. Havanın erkenden kararması ve iklimi. Çok farklı bir yaşam ve bana göre degil.

– Evet, şartlar çok ağır oralarda. Gerçi yazın da hava epey geç kararıyor.

Olsun. Ben yine de gideyim ve gezeyim oraları sonra da döneyim.😄

– Aynen katılıyorum…👍

Eylül’de Stockholm‘e gitmiştim ama yine fikrim değişmedi. 😄 Baharı da çok farklı değil bence.

Türkiye’de ve dünyada bugüne kadar sizi yaşamıyla, kültürüyle, insanlarıyla en çok zorlayan ve kendinizi evinizde gibi hissettiğiniz bir yer oldu mu? Olduysa neresi?

En çok zorlayan yerlere, Napoli‘yi ekleyebiliriz. Hem ingilizce bilen pek olmadığı için anlaşmak zor olmuştu hem de dar ve karanlık sokakları biraz ürkütcüydü. Çok yer ve yön duygusu olmayan biri olarak, sorun yaşamadım değil. 😃

Kendimi evimde hissettiğim yerlere ise İtalya ve Yunanistan diyebilirim. 😃 İlave olarak da Beyrut olabilir. Ortadoğu’da olup da hiç alakası yokmuş dediğim bir yer oldu, benim için. Yemekleri zaten bizim yemeklere çok benzerdi. İnsanların içinde de hiç yabancılık çekmedik. Çok beğendiğim bir yer oldu.

Türkiye içinse İstanbul harici, Ege ya da Akdeniz sahil şeridinde yaşayabilirim, her türlü. Her yer için burası benim evim diyebilirim

Adrenalin içeren aktiviteler sever misiniz? Seviyorsanız, yaptığınız en heyecanlı aktivite neydi?

Çok maceracı bir insan değilim. Parasailing ve Manavgat Çayı’nda rafting yaptım. Birde, sayılır mı bilmem ama Dubai’de çölde, safari yaptım. Çok değişik bir deneyimdi, benim için. 😃 Ayrıca, yamaç paraşütü de yapmak istiyorum. 😄

DUBAİ HAKKINDA TAVSİYELER, İLGİNÇ VE ÖNEMLİ BİLGİLER yazısına göz atmak isterseniz tıklayabilirsiniz…

Türkiye’de ve dünyada sizde hayal kırıklığı yaratan bir yer ya da yapı oldu mu, olduysa neresi?

Bilmiyorum, göllerden sonra gördüğüm için mi ama Viyana, çok şehir gelmişti bana. Hep Budapeşte, Viyana, Prag üçlüsü olarak anlatıldığından Budapeşte sonrası biraz hayal kırıklığı oldu. Birde, Sofya’yı da beğenmedim pek. 😃

Türkiye için ise özellikle bir yer ya da yapı değil de antik kentler olsun, tarihi yapıların özensizliği, bakımsızlığı olsun, gerçekten insanı üzüyor. Hele de yurtdışında, bu yerlere verilen önem görülünce, hayal kırıklığı yaratıyor insanda.

🥲

Türkiye’de ve dünyada hayran kaldığınız bir yer ya da yapı var mı, varsa neresi?

Türkiye’de Kapadokya ve Nemrut diyebilirim. Nemrut’ta, dağda, o boyutta heykellerin olması gerçekten inanılmaz. Kapadokya’nın atmosferine zaten herkes hayrandır, eminim. 😃

– Hepsi birbirlerinden harikalar.

Dünyada ise Barcelona’daki, Sagrada Familia diyebilirim. Bitmemiş haliyle bile dışarıdan güzel ama içi daha güzel o ışıklar. 😃

– Burası sanırım bitmez…😃

Bana da öyle geliyor. Zaten, bitmeyen hali daha çok satıyor gibi. 😃

– Olabilir… 😃

Türkiye’de ve dünyada en beğendiğiniz, hafızanıza kazınmış manzara hangisiydi?

Çok fazla güzel yer görünce insan karar veremiyor burası da çok güzel burası da çok güzel deyip, kıyas yapamıyor. 😄 Ancak, bence İstanbul Boğazı‘nın manzarası, dünyadaki en güzel manzara olabilir. Belki de bir İstanbul aşığı olarak bana öyle geliyordur. 😃

– İstanbul zaten şehir olarak, dünyadaki birçok şehirden güzel.

Kesinlikle katılıyorum. Birde kıymetini bilsek daha güzel olacak.

Tek bir helikopter turu yapma şansınız olsaydı, hangi şehrin üzerinde yapmak isterdiniz?

Ben, doğa sever bir insan olarak Alpler diyebilirim. 😃

-Bu soruya çoğunlukla New York cevabı geliyor. Yanlış hatırlamıyorsam, Alpler diyen 2. kişisiniz.

Evet herkes New York diyormuş ama benim çok merak ettiğim bir yer değil açıkçası. 😃

– İlginçmiş…

Şu an, dünyanın herhangi bir yerine (Türkiye’de olabilir) tek yön bilet alma hakkınız olsa neresi olurdu?

Brezilya. 😃

– Brezilya’yı, özellikle de Rio’yu ben de çok merak ediyorum.

Gitmişken, Güney Amerika’yı gezip, tekrar dönüp karnavala yetiştirim sanırım. 😄

Seyahatlerinizde başınıza ilginç ya da komik bir olay geldi mi? Geldiyse kısaca bahsedebilir misiniz?

Çok ilginç bir olay olmadı açıkçası. Sanırım, şanslıyım o konuda. Kaybolma tehlikesi atlattım tabi, bolca. Çünkü, sağını, solunu karıştıran biriyim. Hele de yönlendirmeyi ben yapıyorsam sonucu iyi olmayabiliyor. 🙈 Ancak, yanımdakiler sağolsun, toparlıyordu. Ani karar vereceksem genelde yanlış yönü seçiyorum. 😂

– Seyahat’te kaybolmadan olmaz. İnsan kaybolunca, gittiği yeri daha iyi öğreniyor. Peki, tek gittiğinizde nasıl yapıyorsunuz?

Aslında hiç tek gitmedim. Tam Mayıs ayına, Belçika bileti almış, oteli ayarlamıştım ki o Mart’ta pandemi çıktı. 😃 İlk, tek seyahat denemem maalesef kaldı böylelikle. Ancak, en kısa zamanda yine ayarlamak istiyorum.

Bir kez de Barcelona’da, bir gün tek başıma gezdim ama tek olduğum için ayrı özen mi gösterdim bilmiyorum, kaybolmadan oteli bulmuştum. 😂

– Seyahatin anlamı ve güzelliği tek daha iyi çıkıyor. Ve insana daha çok anlam ve güzellik katıyor.

İnşaallah bir gün denediğimde bunu tekrar konuşalım. 😃

Seyahatlerinizde unutamadığınız, tadı damağınızda kalan bir lezzet var mı, varsa nedir?

İtalya’da yediğim, deniz ürünlü makarnalar. Başka yerlerde de yedim ama aynı tadı alamadım. Adana’da yediğim ciğer şiş. Çok salaş bir yerdi ama inanılmaz lezzetliydi. Bu sene tekrar gittim hatta. Birde Antep’te yediğim fıstıklı tatlılar ki fıstığa da ayrı bir zaafım var. Her şeyi mi güzel olur. 😃

Elinizde olsa şurada şunu değiştirmek isterim dediğiniz bir yer ya da yapı var mı varsa neden?

Yok sanırım ya. Bir tek garip restorasyonlara engel olmak isterdim. 🙈 Tarihi yapıları bambaşka şeylere dönüştürüyorlar, maalesef. Yıkık haliyle kalsa daha iyiydi diyecek seviyeye getirmesinler, yeter. 😄

Elif Hanım, son olarak takipçilerinize söylemek istediğiniz bir şeyler var mı?

Dünya çok büyük ve güzel. Bir yerden gezip görmeye başlamak lazım. Seyahat etmekten çekinip, korkmasınlar. Çünkü, insan bir kez kendini kaptırınca zaten vazgeçemiyor. Seyahat ederken geçirilen zaman her şeye değer, buna emin olsunlar. 😃

– Elif Hanım, herşey için çok teşekkür ederim. Vakit ayırıp beni dinlediğiniz için. Çok keyifli bir röportajtı. Tüm röportajlarım gibi büyük keyif aldım…

Ben teşekkür ederim. 😃 Epey keyifliydi gerçekten.👍