Bodrum, marka olmuş, Muğla’nın en gözde ilçelerinden birisidir.
Bodrum her mevsim güzeldir ve benim için yeri her zaman ayrıdır.
İlk Göz Ağrım Bodrum Yazısı İçin Tıklayabilirsiniz…
Ben, her zaman merkezi tercih etmişimdir. Merkezde kalır, merkezde gezerim ama gündüz plaj için genelde Gümbet yada Bitez plajlarını tercih ederim. İki halk plajı da ücretsiz.
Yahşi, Karaincir, Torba plajları ile biraz daha uzak olan , Akyarlar, Göltürkbükü, Gündoğan, Gümüşlük,Turgutreis, Yalıkavak da tercih edilebilir, zamanınıza ve zevkinize göre. Yahşi Plajı‘na da gitmiş ve de çok beğenmiştim.
Plajlara öğleden önce, erken saatlerde giderseniz daha iyi olur. Çok geç giderseniz yoğunlukla karşılaşabilirsiniz, sezona göre. Örneğin, Bitez plajına arkadaşımla temmuz ayında erken gittik, çok sakindi. Geç gitseydik, muhtemelen kalabalık olurdu.
Her koyu, her plajı birbirinden güzeldir. Siz zamanınıza ve zevkinize göre istediğiniz plajı tercih edebilirsiniz.
Plaj olarak Gümbet plajı, eğlence olarak çok iyidir. Eskiden yabancı oranı çok daha fazlaydı, şimdilerde azaldı eskiye nazaran. İngiliz,İrlanda ve İskandinav turist ağırlıklı yine. Saat 17.00’den sonra köpük partisi başlıyor ama damsız giremiyorsunuz elbette.
En az 1 akşamınızı da Gümbet‘e ayırmanızı öneririm. Gece, Barlar Sokağı çok canlıdır.
Bitez plajı da çok güzeldir ama yerli turist ağırlıklıdır. Bazen moduma göre bazen de meşhur Bitez Dondurmacısı için bu plajı tercih ediyorum.
Özellikle Bodrum mandalinalı dondurması çok güzel.
Bodrum’da da şubesi olmasına rağmen, o lezzeti orada bulamadım. 2 sene arayla önce Bitez şubesinde sonra Bodrum şubesinde yedim, mandalinalı dondurmasını. Bitez’deki bariz daha iyiydi. Sonradan sahibi veya lezzeti değiştiyse bilemem.
Gündüzleri Aquapark‘a gitmek isteyenler için Ortakent’teki Dedeman Aquapark güzeldir. Tercih edebilirsiniz.
Ayrıca merkezde, Bodrum Kalesini, Su Altı Arkeoloji Müzesini, Deniz Müzesini, Zeki Müren Sanat Müzesini de vaktiniz varsa ve tercih ederseniz, gezebilirsiniz.
Özellikle akşamları Bodrum çok hoşuma gidiyor.
Barlar Sokağı’nda sağlı, sollu, irili, ufaklı dükkanlar, rengarenk. Sokak uzayıp gidiyor. Ne isterseniz var.
Bar, pastane, restaurant, cafe, giyim mağazaları, aksesuarcılar, …v.s.
Her tatil beldesinde bu tip sokaklar var ama burası biraz daha başka. Her tatil beldesini gördüm, bence burası biraz farklı.
Yeme-İçme Önerileri
Meydanda İzmir lokma yiyin, çay için. Gelen, geçeni seyredersiniz. İnsanları seyrederken bile vaktin nasıl geçtiğini anlamazsınız.
Çay için ayrıca Ali Cengiz Cafe‘yi (Cumhuriyet Cad.) öneriyorum. Yıkılan Halikarnas Disco’ya gelmeden göreceksiniz. Kale manzaralı. Çayı da güzel.
En az bir akşam Bodrum’un meşhur sebzeli dönerini ve yine meşhur Bodrum mandalinalı gazozunu mutlaka deneyin. İkisinin de tiryakisi olabilirsiniz.
Gazozu, market ve bakkallarda bulabilirsiniz, döneri ise barlar sokağında yiyebilirsiniz. Gezerken göreceksiniz, meşhur sebzeli dönerci dükkanlarını.
Nokta ve Şirin Sebzeli Döner en iyileri…
Birde, 3 sene evvel gittiğimde keşfetmiştim, rastgele. İsmine bile hiç dikkat etmeden, direkt daldım içeriye, dükkanın cazibesine kapılıp. Çok şirin, küçük bir tatlı dükkanıydı. Tatlıları da fena değildi.
Sonradan öğrendim ki ismi Yunuslar Karadeniz Pastanesi’ymiş.
Deniz ürünleri için kale manzaralı Hey Yavrum Hey Restaurant (Cumhuriyet Cad.) tercih edilebilir.
Ayrıca Datça Feribotu‘nun kalktığı Neyzen Tevfik Caddesi de canlıdır, o caddeye de uğrayın mutlaka.
Burada da yine deniz ürünleri için Körfez Restaurant‘a bir bakın. Burası da düşünülebilir.
Zincir dükkanlar da yok değil. (Dominos Pizza, Sultanahmet Köftecisi, Mc.Donalds, …v.s.)
Gecelemek ve yemek yemek için bir çok alternatif var. Bütçe ve tercihinize göre istediğinizi seçebilirsiniz.
Öyle Bodrum pahalı diye kafanızda soru işareti oluşmasın. Her bütçeye göre bir sürü seçenek mevcut.
Eğlenmek için maalesef Halikarnas Disco kapandı.
Club Katamaran, White House, Hadigari, Red Lion diğer alternatiflerden sadece birkaçı…
Şimdi sizlere, Bodrum’da diskoya damsız nasıl girilir, biraz ondan bahsedeyim. Üzerinize gömleği, altınıza pantolonu çekip, kendinizden emin bir şekilde White House’un üst katına çıkmak için, merdivenlere doğru yönelin. Sakın eğilip, bükülmeyin.
Görevlinin başının biraz kalabalık olmasını kollayın ama uzaktan. Yoksa karşısında dikilip, yanına birileri gelince yukarıya yönelirseniz işiniz zor. Bir çok kişi girmek için can atıyor, görevliye soruyor, ricalar ediyor.
Kendinizden emin, dik ve rahat bir şekilde ilerleyin, merdivenlere doğru.
Sakın göz göze de gelmeyin, görevliyle.
Elinize telefon almanız, telefon ediyor yada mesaj yazıyor gibi gözükmeniz, görevlinin sizi durdurmama ihtimalini yükseltir. Birde fazla hızlı hareket etmeyin, kaçar gibi.
Nasibinizde adamın pür dikkat kesileceği tutar, cins, asabi biridir, illa durduracağı tutarsa yine eğilip bükülmeden, ya kısaca selam verip devam edin yada hiç dönmeden, duymamış gibi devam edin.
Göz göze gelirseniz kendinizi ele verebilirsiniz, adamlarda saf değiller o kadar. Ses tonunuzun rahatlığı, sizin rahat tavırlarınız çok çok önemli.
Arkadaşlar bekliyor falan muhabbete girerseniz adam anlayabilir, hiç oralara girmeyin. Bir kere eğilip büküldüz mü, işiniz zor.
Diyelim ki göz göze geldiniz, eğilip büküldünüz adam anladı dönersiniz, kaybedecek de bir şeyiniz yok. Adam, sizi dövmeye kalkmaz.
Çünkü normalde diskolara damsız girebilmeniz mümkün değildir, tanıdığınız biri yoksa eğer.
Bu şekilde bir ihtimaliniz var en azından, denemek isterseniz denersiniz. Bir kaybınız olmaz.
Ben, böyle birkaç kez girdim. İçerisi çok güzel, eğlenirsiniz. İçeceğinizi alırsınız, dans edersiniz yada edenleri seyredersiniz. Takılırsınız kafanıza göre. Aşağıda o kadar eğlenemezsiniz.
Bir kere girerseniz, yukarıda bir daha size hiç kimse bir şey demez. Çünkü kalabalık, herkesin işi başından aşkın.
Ama yanında erkek olan birine de alenen sarkmayın tabii yada herhangi birini direkt taciz etmeyin.
Eğlenmesini bilirseniz, hiç kimse bir şey demez size.
Meraklısına, şunu da belirteyim. Bodrum’da yabancı turist olarak, Avrupalı turistler ağır basar. Bunlar da İngiliz, İrlanda, Belçika, Hollanda ve İskadinav ağırlıklıdır. Rus turistlere pek rastlayamayabilirsiniz. Bence, özellikle İskandinav kızlar daha güzeldir, Rus kızlara göre.
Yabancı oranı gittikçe azalmakta. Eskiden dolaşırken, yabancı turist daha çoktu, hissediyordunuz, şimdilerde ise yerli turist baskın durumda. Eskiden olan o yoğunluk, o coşku artık yok. Bunu bizzat gördüm ve yaşadım çünkü.
Bu haliyle daha mı iyi, daha mı kötü yorumu sizlere bırakıyorum.
Kendize dikkat edin, sağlıcakla kalın…